Büyük Türkçe Sözlük
* Yavuz bir biçimde olan
* Yavuzlanmak işi veya durumu
* Yavuz gibi olmak, yavuz durumuna gelmek.
* Sertleşmek, çetlineşmek, kabadayı olmak
* Yavuzlaşmak, yavuzlanmak işi
* Yavuz duruma gelmek.
* Sertleşmek, kabadayı olmak
* Yavuz olma durumu, yavuzca davranış.Yay
* Ok atmaya yarayan, iki ucu arasına kiriş gerilmiş , eğri ağaç veya metal çubuk.
* Çeşitli amaçlarla ve çeşitli biçimlerde yapılan esnek makine...
* Cümle içinde geçen bir sözü metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna getirilen yay biçimindeki işaret, parantez
* Yay veya çember çizmekte, ölçmekte kullanılan araç, pergel
* eğri.
* çok gergin
* Ok yaylarının elle tutulan, şişkince olan orta kısmı
* Ok yaylarının esneyen uçlarının her iki yanı
* Yürüyerek giden (kimse).
* Yürüyerek, yayan
* Yollarda ve özellikle kavşaklarda yayaların geçeceği bölümü belirtmek için asfalta çakılan çok büyük başlı,parlak çivi
* Caddelerde yayaların geçmesi için ayrılmışbölüm
* istediğini elde edemeyen, başarısızlığa uğrayan kimseler için kullanılır
* Caddelerin iki yanında yayalara ayrılmış yol
* istediği şeyi yapamaz duruma gelmek.
* yardımcısız kalmak
* Caddelerde yayaların geçmesi için yapılmış köprü
* Sadece yayaların kullanmasına ayrılan yol