Büyük Türkçe Sözlük
* Yaya olma durumu, yürüyerek gitme
* Yürüyerek.
* Yaya yürüyen.
* Bilgisiz
* Yayan ve yalın ayak
* Yaydırmak işi
* Yaymak işini yaptırmak, yayılmasını sağlamak
* Gereksiz olarak yüksek sesle bağırıp çağırma.
* Şikâyet, sızlama
* bağırıp çağırmak
* Gerekli gereksiz çok bağırıp çağıran, şamatacı,şirret
* Yaygaracı olma durumu, şirretlik
* Yere veya döşeme üzerine serilen örtü, yazgı
* Çoğu kimselerce duyulmuş , öğrenilmiş, kullanılmış veya benimsenmiş olan.
* Çoğu kimselerde görülen, beğenilen, sevilen.
* Sınırı genişlemiş
* Serin ve ılık sularda yaşayan beyaz etli bir tür balık
* Örgün eğitim imkânlarından hiç yararlanmamış olanlar, gittikleri okuldan erken ayrılanlara veya örgün eğitim kurumlarında okumakta olanlara ve...
* Yaygın eğitim sistemi ile gerçekleştirilen öğretim
* Genelleştiği için yanlışlığına önem verilmeden kullanılagelen (söz, deyim, terim), galatımeşhur
* Yaygınlaşmak işi
* Yaygın duruma gelmek, yayılmak
* Yaygınlaştırmak işi
* Yaygın durumu getirmek
* Yaygın olma durumu