Büyük Türkçe Sözlük
* Birbiri, öteki
* Kayıkta dümeni kullanmak için dümenin baş tarafına takılan kol
* Birdenbire
* Çabalaya çabalaya, zorlaya zorlaya
* Yekinmek işi veya biçimi
* Yekinmek işi
* Davranmak, olduğu yerden fırlamak, ayağa kalkmak, (kalkmak için) hareket etmek, kımıldamak.
* Gereğinden fazla gayret sarfetmek
* Biteviye tekdüze, tek örnek, monoton
* Tekdüzelik, değişmezlik, biteviyelik, monotonluk
* Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün.
* Tek parça olarak, bütün olarak
* Düz.
* Bir, beraber aynı düzeyde, eşit.
* Bkz. hâk ile yeksan etmek
* Tek, eşsiz
* Birden, birdenbire.
* Durup dururken
* Toplam
* konuşmaya son vermek
* Birlik
* Havanın yer değiştirmesinden oluşan esinti, rüzgâr.
* Romatizma ağrısı.
* Bağırsaklardaki gaz
* Rüzgâr gücüyle çalışan değirmen
* hızla
* ortadan yok oluveren ve yok oluşunun sebebi bilinmeyen mal için söylenir