Büyük Türkçe Sözlük
* yer ayırmak.
* yer kaplamak.
* Yerin yüzeyi üstündeki bölümü
* önemli sayılmak, saygı göstermek.
* bir olaya yol açmak, imkân tanımak.
* önemli bir görev vermek.
* kendi yerini bir başkasına bırakmak
* Petrol
* yitirilip bir türlü bulamamak.
* çok utanmak
* Yere serilen yatak
* Bir çok yerde
* bir iş çok gürültülü ve telâşla yapılmak.
* bir olay toplumda büyük tedirginlik yaratmak
* Oturulan, yaşanılan yer
* Bkz. yer yuvarlağı
* Üstünde yaşadığımız gök cismi
* Bir fiilin anlamını yer göstererek belirleyen, sınırlayan zarf: İçeri giriniz. Yukarı çıkınız
* Yasal olmayan, kirli ve karanlık işlerin gerçekleştirildiği ortam
* İşlek yollarda yayalar için araçların geliş gidişine engel olmamak amacıyla yapılan merdiven
* Bir gök cisminin gerçek veya görünür yörüngesinin Yere en yakın noktası
* saygı görmemek, yüzüne bakılmamak
* Yılan
* Kısa boylu.
* Türedi
* pek çok
* El, yerlere kadar uzatılarak verilen selâm