Büyük Türkçe Sözlük
* Rind gibi, rinde yakışır biçimde.
* Üzerinde boks yapılan, çevresi kordonla çevrilmiş yer.
* Genel taşıtların şehirde bir yerden kalkıp yaklaşık olarak bir daire çizdikten sonra aynı yere gelmesi.
* Kemikli balıklardan, ılık denizlerde büyük sürüler hâlinde dolaşan ve tütsü ile kurutulmuşu sıkça tüketilen, uskumru iriliğinde bir balık...
* Hoşgörüsü geniş , açık yürekli, güvenilir kimse, gönül eri, kalender.
* Dünya işlerini hoşgören, aldırışsız, kalender kimse.
* Rint olma durumu.
* Küçük kitap, broşür.
* Riziko.
* Riski olan.
* Bir çeşit üzüm veya bu üzümden yapılan beyaz, hafif buruk, hoş içimli şarap.
* Olayların düzenli aralıklarla tekrarlanması niteliği, dizem, tartım.
* Düzenli aralıklarla tekrarlanan, dizemli, tartımlı.
* Bir kural dahilinde sayı aralıklarını değiştirmeden ileri, geri sayma.
* Düzenli aralıklarla tekrarlanan, dizemli, tartımlı, ritmik.
* Ritmi olmayan, düzensiz aralıklarla tekrarlanan.
* Ayin.
* Söylenti.
* Bir olay, bir haber veya sözü nakletme.
* Yalın zamanlı bir kiple ek fiilin belirsiz geçmiş zaman kavramı imiş(>-miş) ekinin birlikte kullanılmasından oluşan birleşik zaman: Gelmişmiş...
* (bir olay, bir haber vb. için) anlatılmak.
* İnandığı, düşündüğü gibi davranmama, özü sözü bir olmama huyu, ikiyüzlülük.