Büyük Türkçe Sözlük
* Lenf düğümleri iltihabı.
* Mercek.
* Kovucuk.
* Görüş derecesi, inceliği.
* Sayı.
* Herhangi bir sayıda olan (şey), tane.
* Bir kimsenin yapmaya alışmış olduğu şey, alışkı.
* Topluluk içinde eskiden beri uyulan kural, töre.
* Ay başı.
* bir şeyi alışkanlık ve huy durumuna getirmek.
* (kadın) ay başı olmak.
* öteden beri yapılır olmak.
* bir şey gelenek durumuna gelmiş olmak.
* gerekli görüldüğü için değil, yalnız alışılmış olduğu için.
* Bayağı, basbayağı, hemen hemen, sanki.
* Bayağı yürüyüşle.
* Sayı bakımından, sayıca.
* Bkz. tam sayı.
* Yan yana duran veya sürtünen iki cismin molekülleri arasındaki çekiş kuvveti.
* Sıradan, hiçbir özelliği olmayan.
* Aşağılık, bayağı, alçak.
* çok iyi bilmek.
* Adımda uygunluk, beraberlik gerektirmeyen ve grup olarak yapılan bir tür yürüyüş.
* "yok olası" anlamında bir ilenme.
* (sevilmeyen bir şey veya kimse için) unutulmak, adı anılmaz olmak, artık sözü edilmemek.
* ünü olmayan, tanınmayan, kim ve ne olduğu bilinmeyen.
* birine hiç önem verilmemek.
* kötü bir ün kazanmak.
* hakkı olmayan bir ün kazanma.