Büyük Türkçe Sözlük
* Yırtık, utanmaz
* Yırtılma hâli
* Yırtınmak işi veya biçimi
* Yırtınmak işi
* Parçalanırcasına bağırmak.
* Bir konu ile kendini yoracak kadar çok uğraşmak
* Yırtmak işi veya biçimi
* Göz kuyruğu yırtılmış gibi açık duran (göz)
* Yırtmak işi
* Çoğunlukla giysilerde etek, parça veya kol yeninde, dikilmemiş uzunca açıklık
* Yırtmacı olan
* Yırtmacı olmayan
* Kâğıt, kumaş gibi bükülüp katlanan şeyleri iki ucundan kesici araç kullanmadan çekip ayırmak veya parçalara ayırmak.
* Vücudu kanatacak kadar...
* Yırttırmak işi veya durumu
* Yırtmak işini yaptırmak
* Birçok kişinin yaptığı işlerde gayret vermek için söylenen söz
* hep birlikte
* çekmek
* Olsun olsun, en çok.Yıva
* Yitmiş olan, kayıp, zayi.
* Kaybedilmiş , yitirilmiş nesne
* Yitik olma durumu