Büyük Türkçe Sözlük
* geçecek kimselere engel olmak, bırakmamak
* Yolu herhangi bir nitelikte olan.
* Çizgili.
* (taşıt için) Hızlı giden.
* Kuralına uygun.
* Herhangi bir nitelikte, biçimde olan.
* Kolayca...
* Yolculukta yenmek için hazırlanan yiyecek.
* Yolcuya verilen armağan.
* Yere serilen ince uzun kilim, halı veya keçe.
* Yol masrafı , harcırah
* Yolmak işi.
* Sapı orakla biçilmeyecek kadar kısa kalmış ekin
* Çekerek yerinden çıkarmak, çekip koparmak.
* Dolandırarak, hile ile birinin parasını almak
* Yolu olmayan.
* (taşıt için) Yavaş giden.
* Kurallara aykırı, uygunsuz, yöntemsiz, düzensiz, yersiz, usulsüz, nizamsız.
* Törelere, toplumun...
* Bir kurala, bir yönteme uymayan, usulsüz
* Yolsuz olma durumu.
* Bir görevi, bir yetkiyi kötüye kullanma, suiistimal, nizamsızlık
* Önünde engel olmayan
* geçişi önleyen engelleri kaldırmak
* yolun sonuna varmak
* o yerden geçmesi gerekmek.
* sırası gelmek
* Tüyleri yolunmuş olan
* yolculara söylenen bir iyi dilek sözü
* uğruna
* beklemek
* bir amaca, bir gayeye yönelmek bütün varlığıyla kendini vermek
* birinin uğruna ölmek
* karşılamaya gitmek.
* yolda karşısına çıkmak
* istenilen, gerekli olan biçimde gelişmek