Büyük Türkçe Sözlük
* Bkz. yönelme durumu
* Belli bir yön tutmak, yüzünü belli bir yöne doğru çevirmek, teveccüh etmek.
* Amaç olarak benimsemek.
* Hedef almak
* Yönelme durumunda olan
* Yapılan işin anlamını bütünleyen ve yönelme durumunda bulunan tümleç: Çocuklar eve geldi örneğindeki gibi
* Direksiyon.
* Bisikletin ön tekerlek maşası üstüne bağlanmış, iki elle kullanılan yön değiştirme aracı, gidon
* Yöneltilmek işi
* Yöneltmek işi yapılmak
* Yöneltmek işi
* Yöneltmek işi, tevcih.
* Öğrencilerin okul yaşamına, izleyecekleri derslere uyumlarını sağlamayı amaçlama, seçecekleri meslekleri yönlendirme...
* Bir şeye belli bir yön vermek, yönelmesini sağlamak, çevirmek, tevcih etmek.
* Birine veya bir şeye doğru bakmak.
* Birine bir şey söylemek...
* Herhangi bir konuda tutulacak yol için üst makamlardan alt makamlara ve kuruluşlara veya üst aşamadakilerden astlara belli bir esasa dayanarak...
* Yönetme gücünü elinde bulunduran kişi, yöneten kişi, idareci.
* Bir spor dalında takımların hazırlanması, oyuncunun bakımı, çalışma yerinin...
* Yönetici olma durumu veya yöneticinin görevi, idarecilik
* Yönetilmek işi
* Yönetmek işi yapılmak, idare edilmek
* Yönetmek işi, çekip çevirmek, idare.
* Dümen
* Genellikle apartmanlarda, kooperatiflerde yönetme işinin gerektirdiği para, ücret
* Bir kuruluşu yönetmekle görevlendirilimiş kimselerin hepsi, idare heyeti, umumî heyet
* Kamu veya özel kurum veya kuruluşların yönetildiği merkez
* Yönetimle ilgili, idarî