Büyük Türkçe Sözlük
* Yontulmak işi
* Yontmak işi yapılmak veya yontmak işine konu olmak.
* (insan için) Kabalıktan, görgüsüzlükten kurtularak toplum törelerine göre davranır duruma...
* Yontulmak
* Çeviklik, çabukluk.
* Çalım.
* Yatkınlık, alışkanlık, yeti, meleke.
* Kılavuz, yardımcı
* Yakışıklı.
* Elinden iş gelen, becerikli
* Çevik olmayan, cansız
* Yondurmak işi
* Yorumunu yaptırmak, yorumlanmasını sağlamak
* Bir bölgenin belli bir yer ve çevresini kapsayan sınırlı bölümü, havali, mahal.
* Değirmenlerde, taşla kasnak arasında kalan ve hayvan yemi...
* Yöre ile ilgili, yerel, mahallî
* Yöreselleşmek işi
* Yerelleşmek, mahallîleşmek
* Yöresel olma durumu.Yörük
* Biniciyi sarsmayan at yürüyüşlerinden biri
* Yorgalamak işi.
* Ayak ve baldır kaslarının felcinden ileri gelen özel yürüyüş biçimi
* (at) Yorga yürümek, yorga gitmek
* Yatakta örtünmeye yarayan, içi pamuk, yün vb. şeylerle doldurularak dikilmiş geniş örtü
* Yorganın üzerine geçirilen veya dikilen çarşaf
* ağır hasta olmak
* anlaşmazlık sebebi olan şey ortadan kalkınca anlaşmazlık da sona erdi