Büyük Türkçe Sözlük
* Sertliği kalmamak, yumuşak duruma gelmek.
* Öfkesi, kızgınlığı, inadı geçmek.
* Sert ünsüz, yumuşak ünsüz durumuna gelmek
* Yumuşatmayı sağlayan.
* Teslim edici, hafifletici
* Yumuşatılmak işi
* Sertliği giderilmek, yumuşak duruma getirilmek
* Yumuşatmak işi
* Yumuşatmak işi.
* Etkin alıştırmalarda, bir kası hiçbir gerginlik veya kasılma bırakmadan dinlendirme
* Sertliğini gidermek, yumuşak duruma getirmek.
* Kabalığını, katılığını, sertliğini veya acımasızlığını ortadan kaldıracak durumda olmak
* Amortisör
* Güzün kırkılan koyun tüyü.
* Genel olarak koyun tüyü.
* Genel olarak hayvan tüyünden yapılmış
* Hayvanın sırtına, eyerin altına konulan belleme (II)
* Yıkanılan yer, hamam.
* Yunanistan halkından olan kimse.
* Yunanistan halkına özgü olan.
* Yunan dili, Elence.
* Yunanistan'da yaşayan veya Yunanistan halkından olan, Yunan.
* Yunanistan halkından veya bu halkın soyundan olan (kimse)
* Yünü olan.
* Yünden yapılmış.
* Yün kumaş .
* Yün kumaş tan yapılmış
* Yunmak işi
* Yıkanmak
* yıkanıp temizlenmiş
* Balinalardan, ılık ve sıcak denizlerde sürüler durumunda yaşayan, boyları 3 m ye kadar erişebilen, memeli deniz hayvanı(Delphinus)