Büyük Türkçe Sözlük
* Kuşların ve başka hayvanların yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü...
* evlenmek
* yuva hazırlamak, yuva oluşturmak.
* evlenmek
* Düz toprak damlı evlerin üstündeki killi toprağı sert bir katman durumuna getirmek için dam üzerinde yuvarlanan, silindir biçimindeki ağır taş
* Yuvalamak iş i.
* Bir yemek türü
* Yuva yapmak
* Yuvalanmak işi
* Ev bark, yuva sahibi olmak, yuva kurmak.
* (askerlikte) Silâh, görünmeyecek bir biçimde gizlenmek.
* Bir yerde birikmek, toplanmak
* Bir yuva içinde bulunan, yuvası olan
* Organizmadaki çeşitli sıvılarda (kan, lenf, süt) bulunan, genellikle yuvarlak veya oval küçük cisim, küreyve.
* Yer yuvarlağı gibi düzgün...
* Özellikle optik camların küresel eğriliğini ölçmeye yarayan araç
* Yuvarlanır gibi
* Küçük ve yuvarlak
* Top veya küre biçiminde olan, müdevver.
* Top veya küre biçiminde olan, toparlak şey, küre
* Gerçek çenenin yerinde geniş bir emici ağız bulunan, iskeletleri kemikleşmemiş çok ilkel yapılı hayvanlar
* Yaklaşık olarak bir bütün sayıya tamamlanabilen hesap
* bir şeyin ayrıntılarını gereği gibi belirtmeden genel konuşmak
* Yuvarlak olarak yapılmış masa.
* Toplantı masası
* Yuvarlak masa etrafında geniş katılımlı gerçekleştirilen önemli toplantı
* Bütüne tamamlanmış sayı