Büyük Türkçe Sözlük
* onurunu sarsacak kadar çok yalvarmak
* yönelmek.
* başlamak.
* bir şey, olmak üzere bulunmak.
* giderek biçim ve renk değiştirmek
* kendisine gösterilen küçük bir ilgiden şımararak geniş yetki elde etmeye, daha çok yarar sağlamaya çalışmak
* ilgi, yakınlık göstermek, hoşgörülü davranmak, şımartmak, itibar etmek
* ilgi yakınlık göstermemek.
* önemsememek
* makyaj yapmak
* Köylerde gelinin yüzüne yapıştırılan telli pullu süsler
* makyaj yapmak.
* köy seyirlik oyunlarında taklit edilen kişinin özelliklerini belirtecek şekilde yüz boyamak, maske yapmak
* insanlar karşı karşıya gelince daha kolay uzlaşabilirler
* Karşı karşıya
* arada hatır gönül meselesi olmak, karşılıklı ilişkiyi korumak zorunda bulunmak
* birden karşılaşmak.
* bir araya gelmek
* aynı ortam içerisinde bulunmak
* sürekli olarak bir arada olmak zorunda bulunmak
* Orduda rütbesi üsteğmenle binbaşı arasında olan subay
* Yüzbaşının rütbesi veya yüzbaşının görevi
* Yüz yüze
* Herhangi bir işte aracı olan kimseye, görevinin karşılığı olarak, yüzde hesabına göre verilen ücret, yüzdelik.
* Bir sayı sıfatı ile...
* Kuşkusuz, şüphesiz, muhakkak.
* Bütünü, tamamı, tamamen
* Yüzde