Büyük Türkçe Sözlük
* ...-den yoksun olmak, uzak bulunmak
* sıkılmaz, utanmaz bir duruma gelmek.
* toplumsal ilişkiler kurmaya, çevresini, dünyayı tanımaya başlamak
* sevinci yüzünden belli olmak.
* feraha kavuşmak.
* temiz, tertipli duruma gelmek
* bir kimseden daha önce birçok ricada bulunduğu için yeni bir şey istemeye sıkılmak
* Utanacak bir durumu olan
* can sıkıcı bir durum, yüzünden belli olmak
* hiç utanması olmayan
* utanmak
* o şeye dayanamamak.
* cür'et ve cesareti olmamak, utanmak
* Birine söylenmesi güç olan şeyi sıkılmadan söylenebilen veya kendisinden istenilen şeyleri rahatlıkla geri çevirebilen
* açıkça tanınmamak, belli belirsiz görünmek
* Sevilen, hoşlanılan şeyleri nitelerken kullanılır
* Ürkütücü
* haklı da olsa, karşısındakini kıracak bir davranışta bulunmaktan çekinmek
* kullanılmak, yenilmek için hazırlanmışken herhangi bir sebeple olduğu gibi dokunulmadan kalmak
* alçak gönüllü
* bir şey istemeye veya yapmaya cesareti yok, utanıyor
* Kendisinden istenilenleri geri çeviremeyen
* Yüzme sporu yapan kimse.
* Yüzme sporunu profesyonel olarak yapan kimse.
* (birini) Sömüren kimse.
* Kasaplık hayvanların derilerini yüzen kimse