Büyük Türkçe Sözlük
* Başlık yapan veya satan (kimse).
* Başlığı olan.
* Antetli, anteti olan.
* Başlığı olmayan.
* Basmak işi.
* Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş.
* Bu kumaştan yapılmış olan.
* Gazete, dergi, kitap gibi bası...
* Kitap, kumaş gibi şeylerin baskısı için hazırlanan kalıp.
* Osmanlı sarayında mabeyincilerin başı.
* Basma yapan veya satan kimse.
* Pamuklu, tülbent vb. üzerine kalıpla desen basan kimse.
* Bohça ile köylerde eşya satan kadın, bohçacı.
* Basma alım satımı.
* Pamuklu, tülbent vb. üzerine kalıpla desen basma işi.
* Matbaacılık.
* Basma yapılan iş yeri.
* Ayakkabı, paşmak.
* Vücudun ağırlığını verecek biçimde ayak tabanını bir yere veya bir şeyin üzerine koymak.
* (küçük çocuklar için) Ayakta durabilmek.
* Bir şeyi...
* Başyazı.
* Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan, harcıâlem, klişe.
* Basmakalıp durumuna gelmek.
* Ayakkabı yapan, satan kimse, paşmakçı.
* Camilerde, giriş bölümünde, çıkarılan ayakkabılara bekçilik eden kimse.
* Başmakçının işi.
* Padişahın anne, kız kardeş, kız ve hasekilerine bağlanan ödenek, has, arpalık.
* (camide) Ayakkabı konulan yer.
* Anamal, sermaye, kapital.
* Basma özelliği olan.
* Üzerine basılacak şey.