Büyük Türkçe Sözlük
* Zammetmek işi.
* Katmak.
* Sürekli kadın peşinde koşan erkek, çapkın erkek.
* Zampara olma durumu veya zamparaya yakışır davranış.
* çapkınlık etmek, kadın peşinde koşmak.
* Sanma, sanı.
* bir şeyle suçlanmak, sanık durumunda olmak.
* İnsanların maddeye dayanan ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte tecrübe, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat.
* El...
* Belli bir zanaatla uğraşan, bir zanaatı meslek edinen emekçi, zanaatkâr.
* Küçük girişimci ve işçi niteliklerinin yanısıra son derece sınırlı bir el emeğinin yardımıyla iş görenlerin durumu, zanaatkârlık.
* Zanaatçı.
* Zanaatçılık.
* Güçlü sarsılmayı veya titremeyi anlatır.
* Zangırdamak işi veya durumu.
* Güçlü bir ses çıkararak titremek veya sallanmak.
* Zangırdatmak durumu.
* Zangırdamasına yol açmak.
* Güçlü titremeyle oluşan ses, gürültü.
* Kilise hizmetini gören ve çan çalan kimse.
* Zangoç olma durumu veya zangocun görevi.