Büyük Türkçe Sözlük
* Başöğretmen olma durumu.
* Kadınların saçlarını örtmek için kullandıkları örtü, eşarp.
* Başını başörtü ile örtmüş olan (kadın).
* Bkz. başörtü.
* Bir filmde veya tiyatro eserinde başrolü canlandıran oyuncu.
* Başoyuncu olma durumu.
* Bazı kiliselerin papazlarına, öteki papazlara göre bir üstünlük veren unvan.
* Başpapazın görevi ve makamı.
* Başpapazın sorumluluğunda olan bölge.
* El ve ayakta bulunan en kalın parmak.
* Birçok pehlivanı yenerek gücünü kabul ettirmiş pehlivan.
* Başpehlivan olma durumu.
* Katoliklerde piskoposların başı olan din adamı.
* Başpiskoposun görevi ve makamı.
* Manastırlarda en kıdemli ve yönetimden sorumlu rahip.
* Başrahibin görevi.
* Başyönetmen.
* Başyönetmenlik.
* Başoyuncunun rolü.
* Bir filmin veya bir tiyatro eserinin başkişisini canlandırma işi.
* Ölen bir kimsenin yakınlarına söylenen ilgi ve yakınlık anlatan söz.
* ölen bir kimsenin yakınlarına ilgi ve yakınlık anlatan söz söylemek.