Büyük Türkçe Sözlük
* Durmaksızın söylenerek hoşnutsuzluğunu açığa vurmak.
* Sürekli ağlamak.
* Zırıldanmak işi veya durumu.
* Zırıldamak.
* Zırıldama sesi veya işi.
* Anlaşmazlık sebebiyle çıkan kavga, geçimsizlik.
* Can sıkan çalgı veya hoşa gitmeyen müzik.
* Adı hatırlanmayan veya...
* anlaşmazlık sebebiyle kavga etmek.
* Zirkonyum'un doğal durumunda bulunan en önemli birleşiği, renksiz, sarı, yeşil, kahverengi türleri olan doğal ve saydam, değerli taş.
* Erime...
* Atom numarası 40, atom ağırlığı 91,22, yoğunluğu 6,25, siyah toz biçiminde bir element. Kısaltması Zr.
* Sürekli zırlayan.
* Zırlamak işi veya durumu.
* Zırıldamak.
* Zırlatmak işi veya durumu.
* Zırlamasına sebep olmak.
* Arsenik.
* Herhangi bir şeyin en küçük, önemsiz ve işe yaramaz parçası.
* en ufak bir şey vermekten kaçınmak.
* en ufak bir şey vermemek.
* İkide birde, süreklice.
* Bkz. cart kaba kâğıt.
* İkide birde, uygunsuzca.
* Yerli yersiz, durmaksızın.
* İkide birde, sık sık ve uygunsuz zamanlarda.
* Delişmen, zıpır, utanmaz, saygısız, hayta.