Büyük Türkçe Sözlük
* Bir kumarhanede veya oyun oynanan bir yerde oyunu yöneten kimse.
* Krupiye olma durumu veya krupiyenin işi.
* (ceket, yelek için) ön parçaları birbiri üzerine gelecek biçimde yapılmış olan.
* Deniz yollarını gözetme, deniz ve hava filolarına kılavuzluk etme amacıyla, topla silâhlandırılmış hızlı savaş gemisi.
* Yabancı düşmanlığı.
* Atom numarası 54, atom ağırlığı 131, 30 olan, havada on milyonda bir oranında bulunan, renksiz, kokusuz asal gaz. Kısaltması Xe.
* Değişik sayıda akortlu tahta veya metal çubukların gam sırasıyla dizilmesinden oluşan, iki değnekle vurularak çalınan bir çalgı.
* Kurçatovyum'un kısaltması.
* Kadın berberi.
* Erkek berberi.
* Güzellik salonu.
* Dörtlü.
* Küba halkından olan.
* Kubarmak işi.
* (hindi, güvercin) Tüyleri kabarmak.
* Çalımlı bir tavır takınmak.
* Kubaşmak işi.
* İmece ile iş yapmak, yardımlaşmak.
* Kaba, biçimsiz.
* Davranışları kaba olan.
* Kubat olma durumu.
* Yarım küre biçiminde olan ve yapıyı örten dam.
* Kubbe biçiminde olan.
* TopkapıSarayında, Osmanlı vezirlerinin, devlet işlerini görüşmek için toplandıkları alan.
* Kubbesi olan.
* Kubbe biçiminde olan.