Büyük Türkçe Sözlük
* Büyük balıkları tutmakta kullanılan, küçük balık biçiminde, ucu iğneli kurşun parçası.
* aldatılıp zarara sokulmak.
* Olgun (kimse).
* Çok sarhoş olan.
* çok sarhoş olmak.
* Deride, sinirler boyunca, özellikle gövde, bacak ve yüzde birtakım ağrılı fiskelerin dökülmesiyle beliren, mikroplu bir hastalık.
* Zonklamanın zorlu olduğunu anlatmak için kullanılır.
* vücudun bir yeri çok zonklamak.
* Zonklaşmak işi veya durumu.
* (vücudun bir yeri) Nabız atışı gibi, kesik kesik ağrımak veya sancımak.
* Zonklatmak işi veya durumu.
* Zonklamasına yol açmak, zonklamasına sebep olmak.
* Zooloji uzmanı, hayvan bilimci.
* Hayvan bilimi.
* Suda yaşayan mantarlarda ve su yosunlarında bulunan, selüloz zardan yoksun, üzerindeki iki veya daha çok titrek tüyle hareket eden üreme hücresi.
* Evcil hayvanları üretme ve yetiştirme bilimi.
* Sıkıntı, güçlük, rahatsızlık.
* Sıkıntı veya güçlükle yapılan.
* Yüküm, mecburiyet.
* Baskı.
* Güçlükle, zorla.
* Yapamazsın!.
* İşlenen bir suç karşılığı olarak suçlunun malının bütünü veya bir bölümü üstündeki mülkiyetine son verilmesi ve bu mülkiyetin bir başka kuruluşa...
* kişi mallarına devlet adına yasal olarak el koymak, müsadere etmek.
* Güçlükle.
* bir işin yapılması birine güç gelmek.