Büyük Türkçe Sözlük
* bir işin yapılması için her türlü baskıya başvurmak.
* oyun, hile, güç kullanarak kestirme yoldan boşa çıkarıldığında söylenir.
* iş, ancak zor kullanılmakla sonuçlanacak bir durum almak.
* baskıya, sıkıntıya veya sıkıbir çalışmaya dayanamamak, katlanamamak.
* güçlük çıkarmak.
* İstemeye istemeye, istemeyerek (yapılan): zorla.
* Gücüne güvenerek başkalarının hakkını alan, müstebit.
* Zorba bir yol seçerek.
* Zorba olma durumu.
* Zorbaca davranış, müstebitlik.
* zorba gibi davranmak.
* Zora yakın, oldukça zor.
* (zo'rca) Zor bir biçimde.
* Kişinin eğilimi ve isteğine uymayan işve davranışlara zorlanmasıveya bu özellikteki davranışları göstermesi.
* Davranışları uygunsuz ve yersiz olmasına karşın bunlarıyapmak için önüne geçilmez bir zorgu duyan (kimse).
* Zor kullanarak, zecren, metazori.
* İstemeyerek, isteksiz olarak, zoraki.
* Zorlanmak işi, zecir.
* Özellikle oynaklarda ara keseciklerinin fıtığı olarak beliren, bir organın zorlanmış olmasıyla ortaya çıkan aksaklık...
* Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek.
* Açılması, kırılması , sökülmesi...
* Kolay, içten.
* Zorlanmak ii veya biçimi.
* Zorlanmak işi veya durumu.
* Zorlamak işi yapılmak veya zorlamak durumuna konu olmak.