Büyük Türkçe Sözlük
* Yasalarda şartları belirlenmiş mecburî emeklilik.
* olması gereken duruma getirmek.
* Mecburî olarak yapılan öğrenim.
* kendi isteğinin dışında.
* Mecburî olarak yaptırılan sigorta.
* Mecburen yapılması gereken tasarruf.
* Olması gerekme, olduğundan başka olmama durumu, mecburiyet, zaruret, ıstırar.
* Olayların iç ve özlerindeki düzenlilik, yasaya bağlılık ve...
* Zorunlu olma durumu, zorunluk.
* Zirkonyum'un kısaltması.
* Özet, öz.
* Cam, porselen vb. maddelerden yapılmış eşya.
* Cam, porselen ile ilgili.
* Parasız, yoksul, meteliksiz olan kimse.
* Kötü sonuçlanmışbir işte, çok önemsiz iyi bir yan bularak sevinme.
* Züğürtlemek işi veya durumu.
* Parasız, meteliksiz kalmak, züğürt duruma gelmek.
* Züğürtleşmek işi veya durumu.
* Züğürt durumuna gelmek.
* Parasızlık, parasız kalma durumu, meteliksizlik.
* Sekendiz, Satürn.
* Çulpan, Çoban yıldızı, Venüs.