Büyük Türkçe Sözlük
* Sakinleşmesini sağlamak, sessiz, dingin bir duruma getirmek.
* Sakin olma durumu, durgunluk, sesizlik, dinginlik, sükünet.
* Sakınmak işi, içtinap.
* Olabileceği düşünülen kötü durumlara karşı önlem alma, ihtiyat.
* Boksörün korunmak için, ayaklarını oynatmadan eliyle...
* Herhangi bir korku veya düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak durmak, içtinap etmek.
* Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak.
*...
* korkusu, çekinmesi olmamak.
* incelik kurallarına, saygıya aldırmadan davranmak.
* Sıkıntıya yol açabilecek durumlara karşı alınan önlem, ihtiyat.
* Sakıntısı olan.
* Sakıntısı olmayan.
* Aralıksız titremeyi anlatır.
* Sürekli olarak yağan yağmurun, ötüşen kuşların veya buna benzer hoşa giden şeylerin çıkardığı sesi anlatır.
* Kolaylıkla, iyi bir biçimde, akıcı...
* Fazlaca şakırtıçıkararak.
* Sakırdamak işi veya durumu.
* Şakırdamak işi.
* Korkudan veya soğuktan titremek.
* Şakır şakır ses çıkarmak.
* (yağmur) Güçlü bir biçimde yağmak.
* Şakırdatmak işi veya durumu.
* Şakır şakır ses çıkartmak.
* Kene.
* Öğrenci, çırak.
* Korkudan veya soğuktan titreme.