Büyük Türkçe Sözlük
* Adî bir duruma girmek, bayağılaşmak.
* Adîleştirmek işi.
* Adîleşmesine yol açmak.
* Bayağılık, düşüklük, aşağılık.
* Yürümek için yapılan ayak atışlarının her biri.
* Bir adımda alınan yol (bu uzunluk 75 cm sayılır).
* Girişim, hamle.
* Bir gösterge ucunun eş...
* Ağır ağır, yavaş yavaş.
* her yerini dolaşıp görmek.
* arkasından izlemek.
* gizlice takip etmek.
* yürümek için ayağını öne doğru uzatıp basmak.
* bir işe ilk kez girişmek.
* gitmemek, uğramamak, aramamak.
* Birbirine yakın yerlerde, sık sık.
* bir yere girmesine engel olmak.
* başladığı bir işten geri dönmek.
* Adımlamak işi.
* Adımla ölçmek.
* Bir yerde ileriye geriye doğru giderek dolaşmak.
* yürürken hızlanmak.
* hızlı yürürken adımlarını yavaşlatmak.
* daha küçük ve çabuk adımlar atarak hızlı yürümek, ivmek, acele etmek.
* Adım uzunluğunda olan.
* Bir yerin çok uzak olmadığını belirtmek için kullanılır.
* Yürüme sırasında gerçek sonuçlara varabilmek için geçilen yerin uzunluğunu anlayabilmek amacıyla ayağa takılan alet, pedometre.