Büyük Türkçe Sözlük
* bir sorun karşısında dikkatli davranması için uyarıda bulunmak.
* ceza olarak kulağını tutup bükerek çekmek.
* uyarmak için hafif bir ceza vermek.
* birini anmak.
* bir kimseye -başkasından bilgi almadan önce konu üzerinde bilgi verirken kendi düşüncesini aşılamak.
* Erkeklerin giydiği genellikle keçeden, ucu sivri veya yüksek başlık.
* İçine bazı şeyler koymak için huni biçiminde bükülmüş kâğıt kap.
* Bu...
* hile ile, oyunla aldatmak.
* düzen, dalavere ile bir işin başına geçmek.
* yalan ve dolanla bir işin başına geçmeye çalışmak.
* hile ile, oyunla kandırıp parasını almak.
* Külâh yapan veya satan kimse.
* söylediklerine hiç inanamıyorum, beni kandıramazsın.
* Külâha benzer, külâhı andıran.
* pek çok sevinmek.
* çok kurnaz olmak.
* "bozuşmak" anlamıyla ve tehdit olarak kullanılır.
* Külâhı olan.
* Koni biçiminde tavanı olan.
* Külâhı olmayan.
* Başın her iki yanında bulunan işitme organı.
* Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü.
* Balıklarda başın iki yanında...
* Kulağın yakınında bulunan, tükürük bezlerinin en büyüğü.
* dikkate almamak, göz önünde tutmamak.