Büyük Türkçe Sözlük
* Bayraktarın görevi.
* öncülük etmek, yol göstermek.
* Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler.
* Sevinç, neşe.
* Özel olarak kutlanan gün.
* Bayram günlerinde padişahların camiye gidiş ve geliş şırasında yapılan tören.
* (Hicrî takvime göre) Ramazandan sonra gelen ay, şevval.
* Bayram dolayısıyla süslenmiş, donatılmış, sevinçli çocuk.
* Bayram günü doğmuş çocuk.
* gösterilen bu ilginin, bu yakınlığın bir sebebi olacak.
* çok sevinmek.
* Bayrama rastlayan, bayramın kutlandığı gün.
* sözü, konu ile hiçbir ilgisi olmayacak biçimde ters anlamak.
* Neşeli, sevinçli bir ortam.
* Bayram günleri karşılıklı veya tek yanlı verilen armağan.
* gösterişli ve zevksiz bir biçimde süslenmiş olan.
* Dinî bayramların ilk gününde sabah namazından sonra kılınan özel namaz.
* Özellikle dinî bayramlarda konuklara ikram edilen şeker veya çikolata.
* Bayramı kutlamak için yazılıp gönderilen kart veya birine yapılan ziyaret.
* Dinî bayramların başladığını duyurmak için atılan top.
* Bayrama yakın.
* Bayram günlerinde çocuklar için kurulan açık eğlence yeri.
* Dinî bayram günlerinde, bayramı kutlamak için yapılan kısa ziyaret.