Büyük Türkçe Sözlük
* Eskiden kara ve deniz savaşlarında kullanılan, orta çapta, uzun menzilli tunçtan top.
* Osmanlı İmparatorluğu döneminde Frenk ve özellikle Venedik elçilerine verilen ad.
* Taşları kırmak, kazık çakmak gibi işlerde kullanılan, çok iri ve ağır çekiç, varyos.
* çok ağır, ezici (kol veya yumruk).
* Balyozlamak işi.
* Balyozla vurmak, balyozla dövmek.
* Balyozlanmak işi veya durumu.
* Balyoz ile dövülmek.
* Bazı sazlarda kalın ses veren tel veya kiriş.
* Sakalın, alt dudağın hemen altındaki bölümü.
* en çok kızacağı şeyi yapmak veya sözü söylemek.
* Büsbütün başka, apayrı, değişik, farklı.
* Bambaşka olma durumu.
* Buğdaygillerden, sıcak ülkelerde yetişen, boyu 25 m kadar olabilen, mobilya, merdiven, baston gibi birçok eşyanın yapımında kullanılan bir tür...
* Kurtçuk evresinde ekinlerin kökünü, ergin evrede başakları kemiren, kahverengi, kın kanatlı böcek (Anisoplia austriaca).
* Sıcak ve ılıman bölgelerde yetişen otsu veya çalı türü bir bitki (Heliotropium).
* Ebegümecigillerden bir bitki (Hibiscus esculentus).
* Bu bitkinin hem taze, hem kurutularak yenilen ürünü.
* Mezarlık.
* Osmanlı İmparatorluğu döneminde Macaristan ve Hırvatistan'da sancak beylerine ve küçük prenslere verilen unvan.
* Asya'nın tropik bölgelerinde ve Afrika'nın kuzeyinde yetişen, yaprakları telek damarlı, çiçekleri salkım durumunda, meyvesinden kokusuz bir yağ...
* Asya, Kuzey Afrika ve Avrupa'nın sıcak bölgelerinde yetişen zehirli ve otsu bir bitki (Hyoscyamus).