Büyük Türkçe Sözlük
* Yok olmamak amacıyla girişilen mücadele.
* Ölüm kalım meselesi.
* Ölme tehlikesiyle yüz yüze gelmekten duyulan korku, can korkusu.
* sıkıntı, üzüntü, keder, dert veya yoksulluk çekmektense ölüm daha iyidir.
* Bir ülkede toplam nüfus içindeki ölüm sayısının ortaya çıkardığı oran.
* Herhangi bir amaca ulaşmak için sonunda ölümü bile göze alarak tutulan oruç.
* Derin sessizlik.
* Sigortalının ölümü hâlinde sigortalayan tarafından ödenmesi kabul edilen parayı gösteren sigorta türü.
* Yoğun ve derin sessizlik.
* yoğun ve derin sessizlik kaplamak.
* Sözleşmeye göre, ölüm hâlinde ölenin geride bıraktıklarına iş veren tarafından ödenen para.
* "insan her an ölebilir de yaşayabilir de" anlamında önlem almayı öğütler.
* Ölümle sona erme ihtimali olan veya ölümle sona eren.
* Can çekişen.
* Olumluluğu ortaya koyma, icap.
* ölümle sonuçlanabilecek çok büyük bir tehlike ile karşılaşmak.
* düşmanların ölümünden sevinç duymak insanlığa yakışmaz.
* Gözetilen amaca veya beklenilene uygun, yararlı, müspet.
* Yapıcı.
* Onaylayan, kabul eden, lehte olan.
* Olgulara, deneylere dayalı olarak bazı...
* Gelip geçici, kalımsız, fani.
* İnsan.
* Çoğu sürerlik, kesinlik veya kuvvetli ihtimal kavramlarını vermek için yüklemin sonuna gelen durur kelimesinin ekleşmiş biçimi olan -dır, -dir eki.
* Yüklemi olumlu olan cümle: Çocuk okula gitti. Öğrencinin bilgisiz olduğu anlaşılıyordu gibi.