Büyük Türkçe Sözlük
* Vizondan yapılan iyi işlenmiş kürk.
* Vızıldayarak uçan böcek.
* Gösterim.
* Geniş görüşlü, ileri görüşlü, ufku geniş.
* Meyhanelerde söylenen neşeli, alaylı, taşlamalı şarkı.
* Hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, şarkılara da yer verilen hafif güldürü.
* (bir dilin) Söz varlığı, söz dağarcığı, kelime hazinesi.
* Küçük sözlük.
* Sesle ilgili.
* İyi işlenmiş, düzenlenmiş ses.
* Ünlü.
* Şarkı, opera, oratoryo gibi insan sesi için yapılmış besteler, ses müziği.
* Bkz. ünlü uyumu.
* Bir kişi veya sanatçı grubuna şarkı söylerken belli bölümlerinde eşlik eden kişi veya grup.
* Bir hareketi bir mekanizmaya aktaran veya makinelerde hareketin hızını düzgün tutmaya yarayan tekerlek.
* Kadın giysilerinin etek ucu, kol gibi...
* Futbol, tenis gibi oyunlarda havadan gelen topa, sıçrayarak ayağın üstü veya raket ile vurma.
* Altışar kişilik iki takım arasında, bir alan ortasında gerilmiş olan ağ üzerinden bir topun karşılıklı olarak elle oynanması oyunu.
* Voleybol oynayan kimse.
* Atom numarası 74, atom ağırlığı 183,85 olan, 19,3 yoğunluğunda, sert ve ancak 3482°C de eriyen bir element, tungsten. Kısaltması W.
* Balıkçı kayıklarının balıkları çevirmek için denize fırdolayı ağ salmaları.
* Vurgun, kazanç, kâr.
* Kayıkla denize salındıktan sonra her iki kolunun halatlarıyla karaya çekilen balık ağı.
* voli ile balık avlamak.
* tuzağa düşürmek.
* vurgun vurmak.
* Denizlerde ve iç sularda su ürünleri avlanmasına elverişli, kıyıya bitişik ve sınırları belli su alanları.