Büyük Türkçe Sözlük
* İltifat, gönül alma, okşama.
* Nöbet.
* Klâsik Türk müziğinde birleşik bir makam.
* Çeşit, cins, tür.
* Yüzün rengi, bet beniz.
* Umutsuz, çaresiz.
* çaresiz kalmak, umudu kalmamak.
* Sinir üzerinde duyulan, genellikle şiddetli ve batıcı ağrı.
* Nevraljiyle ilgili, nevralji türünden olan.
* Başağrıları, sindirim güçlükleri gibi fizikî rahatsızlıklar ve ruhsal görevlerde gevşeme ve bitkinlik biçiminde görülen, sinirsel güçlerin...
* Torba biçiminde dikilmiş yorgan çarşafı.
* belli etmemeye çalıştığı bir öfkeye kapılmak, çok sinirlenmek.
* Bkz. nörotik.
* Bkz. nöroloji.
* Sinir hastası.
* Bkz. Sinirce.
* Eski takvimlere göre yılın ve baharın ilk günü sayılan martın yirmi birine rastlayan gün.
* Nevruz Bayramı.
* Nevruz günü kırlarda baharın gelişini kutlamak için yapılan bayram.
* İki çeneklilerden, çiçekleri aslanağzına benzeyen, türlü renkte, taşıdığı glikozit sebebiyle iç söktürücü olarak kullanılan bir kır bitkisi...
* Uluslararası birim sisteminde, kütlesi 1 kg olan cisme saniye karede 1 m lik bir ivme veren güç birimi.