Büyük Türkçe Sözlük
* Kendini saklamak.
* Saklanmak işi yapılmak.
* Saklanan şey.
* Şaklatmak işi.
* Saklatmak işi.
* Şak diye ses çıkartmak.
* Saklamak işini yaptırmak.
* Saklamak işi veya biçimi.
* Saklanmış olan.
* Elde tutulan, mahfuz.
* Gizli bir yere konarak kaybolması veya çalınması önlenen.
* Başkalarından gizlenen, gizli tutulan, hafi.
* Uyanıklık, teyakkuz.
* Paltoya benzer bir tür üstlük.
* (ses için) Şen, neşeli.
* (insan için) Şen, neşeli, hayat dolu.
* İspinozgillerden, başısiyah, boynu kırmızı, ötücü bir kuş(Pyrrhula pyrrhula).
* Şakrak olma durumu.
* Şakramak işi veya durumu.
* Şakımak.
* Kargagilerden, karnıbeyaz, kanatları ve kuyruğu kül rengi diğer yerleri parlak, kara uzun kuyruklu kuş (Pica pica).
* Çoğunlukla hokkabazların kullandıkları, hafifçe vurulduğunda hızla vurulmuşgibi şak diye ses çıkaran tahta maşa.
* Bir kimseyi veya onun yaptığıher şeyi doğru bularak öven ve başkalarına da kabul ettirmeye çalışan kimse, alkışcı.
* Özellikle eski tiyatroda...
* Şakşakçı olma durumu.
* Pişmiş topraktan yapılan, içine toprak konularak çiçek yetiştermekte yararlanılan kap.
* Baş, kafa.