Büyük Türkçe Sözlük
* Ebru yapma sanatı veya ebru satma işi ile uğraşma.
* Ebrulamak işi.
* Ebru yaparak boyamak.
* Üzerinde değişik renkler bulunan.
* Üzerine ebru yapılmış (kağıt, kumaş).
* Kabakgillerden, elma büyüklüğündeki meyvesi çok acı ve iç sürdürücü, ishal yapıcı bir bitki, acıhıyar, acı elma, it hıyarı (Citrullus colocynthis).
* Cisimlerin kaynama sıcaklığını tespit etmeye yarayan cihaz.
* eskiye bağlanıp pek kapalı giyinen kız veya kadın için alay yollu söylenir.
* eskiye çok bağlı, tutucu olanlar için kullanılır.
* Dedeler, atalar.
* Güzel kadın, kraliçe.
* Hayatın sonu, ölüm zamanı.
* ömür yeterse, ölmezsem.
* Çok tehlikeli taşıt veya geçit.
* ölümün herkes için kaçınılmaz bir olay olduğunu anlatır.
* ölmek.
* "Çok korkmak, çok sıkılmak veya bunalım geçirmek" anlamında ecel teri (veya terleri) dökmek deyiminde geçer.
* aşırı korkudan terlemek, ölüm duygusuna kapılmak.
* çaresiz gibi görünen her güç işin bir çıkar yolu vardır.
* herkesin üzerine titrediği, kutsal saydığı şeyi kötüleyen, bozan kimse kötü sonucuna katlanır.