Büyük Türkçe Sözlük
* Beresi olan.
* Şöyle böyle, az çok, biraz, oldukça.
* Sarımsı pembe renginde olan.
* Turunçgillerden bir ağaç (Citrus bergamia).
* Bu ağacın, kabuklarından reçel yapılan ve esans çıkarılan meyvesi.
* Anmak için verilen hatıra, armağan, yadigâr.
* Büyük, harap, kullanışsız ev.
* gereğinden çok büyük (ev).
* Havaya verilmiş, uçurulmuş.
* Yararsız, boş.
* havaya uçurmak.
* bitirmek, yok etmek.
* patlama yolu ile havaya uçmak.
* boşa gitmek.
* Hayatta olan, canlı, yaşayan.
* Mutlu.
* "iyi günler göresin" anlamında dilek olarak kullanılır.
* Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendisine daha yakın olanı.
* Bu uzaklıkta bulunan.
* Çıkma durumundaki kelimelerden sonra getirilerek bir...
* Sıradan bayağı, alelâde.
* Genellikle Uzak Doğu ülkelerinde B vitamini eksikliğinden ileri gelen bir hastalık.
* Beride olan.
* Beride olan şey veya kimse.
* Doğada altıgen billûrlar durumunda bulunan, saydam, çoğu yeşil renkli berilyum ve alüminyum silikat.
* Atom numarası 4, yoğunluğu 1,84, atom ağırlığı 9,013 olan, zümrüt gibi bazı taşların birleşiminde bulunan, 2970 C de eriyen, havanın etkisine...
* Arkası kabarık ve yüksek oturacak yeri geniş koltuk.