Büyük Türkçe Sözlük
* Zeki ve yaramaz (çocuk).
* Afacanlaşmak işi.
* Yaramazlaşmak, yaramaz, ele avuca sığmaz duruma gelmek.
* Afacan olma durumu, yaramazlık.
* Ufuklar, dört bir taraf.
* Bkz. hafakan.
* Belli bir konu üzerine olmayan (konuşma), dereden tepeden.
* Nesnel, objektif.
* Bkz. objektiflik.
* Şaşkın bir biçimde.
* Afallamak işi.
* Şaşkınlıktan sersemleşmek.
* Afallaşmak işi.
* Şaşkınlık içinde kalmak, şaşırıp bir şey yapamaz olmak.
* Afallaştırmak işi.
* Şaşkınlık içinde bırakmak, birini şaşırıp bir şey yapamaz duruma sokmak.
* Afallatmak işi.
* Şaşkınlığa düşürerek sersemleştirmek.
* Afetler, belâlar, kıranlar.
* Bkz. söz yitimi.
* Okşama, alkışlama, beğenme gibi duyguları belirtmek için söylenir, bravo.
* Eskiden öğrencilere verilen beğenme ve takdir kâğıdı.