Büyük Türkçe Sözlük
* Maden kazımak için kullanılan çelik kalem.
* Çaplamak işi.
* Bir şeyin enini, boyunu ölçmek, çapkımak.
* Keresteleri dört köşe olarak kesip biçmek.
* Çapı geniş olan.
* Çapmak işi.
* Koşturmak.
* Akın etmek, koşmak.
* Eyer örtüsü, şaprak.
* Karışık, dolaşık.
* Anlaşılması, çözülmesi veya içinden çıkılması güç, karışık, muğlâk.
* Çapraşıklaşmak işi.
* Çapraşık duruma gelmek.
* Çapraşık olma durumu.
* Çapraşmak işi.
* Karışık, çapraşık, çözülmez duruma gelmek.
* İki şey birbiriyle çapraz olarak kesişmek.
* Eğik olarak birbiriyle kesişen.
* Güreşte hasmının koltuk altından kol geçirip sarma oyunu, bir veya iki kolla yapıldığına göre tek çapraz ve...
* Karşılıklı yönlerden silâhla saldırma.
* Dörtlüklerde birinci ile üçüncü, ikinci ile dördüncü dizelerin birbiriyle kafiyelenmesi düzeni.
* İki ülke parası arasında üçüncü bir ülkenin parasıyla belirlenen kombiyo sürüm değeri, üç ülke parasının birbirlerine oranı.
* çaprazlama olarak davranmak.
* bir iş içinden çıkılmaz duruma gelmek, çaprazlaşmak.
* çapraza alınan hasmı geriye doğru hızla sürmek.