Büyük Türkçe Sözlük
* Yara veya çıban sebebiyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik.
* Bez.
* Hamur topağı, pazı.
* Yumurta akı ve pudra şekeri ile yapılan...
* Süs, ziynet.
* Bir eseri süslemeye yarayan motiflerin her biri.
* Duvar ve tavanları boyayıp birtakım resim veya şekillerle süsleyen kimse, nakkaş.
* Gelinleri süsleyen kadın.
* Bezeklemek işi.
* Süslemek, bezemek.
* Bezeği olan, süslü, süslenmiş.
* Bezelemek işi.
* Hamur topağı yapmak.
* Bezeği olan, bezekli.
* Baklagillerden, yurdumuzun her yanında yetiştirilen, tırmanıcı bir bitki (Pisum sativum).
* Bu bitkinin yuvarlak tanesi.
* Süsleme, tezyin.
* Süs, süsleyen şey.
* Bezeme yapan oymacı veya nakkaş.
* Bezemecinin yaptığı iş.
* Süslemek, donatmak, tezyin etmek.
* Süslü, dekoratif.
* Bezek, süs.
* Bezenme işi veya biçimi.
* Bezenmek işi veya durumu.
* Bezemek işine konu olmak, süslenmek.
* Kendini bezemek, süslenmek.
* Bezetmek işi.