Büyük Türkçe Sözlük
* kuzunun gövdesini şişe geçirip ateş korunun üzerinde çevirerek pişirmek.
* Süt dişi.
* İleri yaşlarda çıkan diş, peynir dişi.
* Kesilmiş kuzunun parçalanıp satılan eti.
* çok uysal.
* uslanmak, sessizleşmek, sakinleşmek.
* Kemikli kuzu etinin, arpacık soğanı, yeşil soğan, havuç, dereotu ile birlikte ağır ateşte pişirilmesiyle yapılan bir yemek türü.
* Büyük bir kapının içinde veya yanında bulunan küçük kapı, kuzuluk.
* uysallaşmak, sessizleşmek,sakin bir durum almak.
* Yabanî ağaçlardan elde edilen, küçük, lezzetli bir kestane türü.
* Hiç ses çıkarmadan, karşı gelmeden, uysal bir biçimde.
* Bazitli mantarlardan, çayırlarda, sulak yerlerde yetişen, şapkası etli, kalın, koni biçiminde, pürüzlü, yenilir bir mantar (Boletus edulis).
* karşısındakini aldatmak için gerçek kişiliğini saklamak, kendini zararsız ve uysal göstermek.
* Boyu 3 m kadar olabilen, tırmanıcı, beyaz sütlü, çok yıllık ve otsu bir bitki (Canvolvulus arvensis).
* Sulak çayırlarda yetişen, şapkasıkalın ve etli, yenir bir mantar çeşidi (Agaricus campestris).
* Kara buğdaygillerden, sulak yerlerde yetişen, çiçekleri iki evcikli ve kırmızımtırak bir bitki, yaprakları salata olarak kullanılır (Rumex acetosa).
* Oksalik asit.
* (koyun) Yavrulama.
* Kuzu yürüyüşü gibi emekleme.
* (koyun) Yavrulamak.
* (çocuk) Ellerini yere dayayarak dizleri üstünde emeklemek.
* Kuzulaşmak işi.
* Kuzu gibi uysal ve zararsız duruma gelmek.