Büyük Türkçe Sözlük
* konuşma dilinde geçmeyen yabancı kelimeler kullanmak, ağdalıkonuşmak.
* Küçük sözlük.
* Herhangi bir eserin sonunda yer alan ek sözlük.
* Sözlük yazarı veya hazırlayanı.
* Sözlük yazarlığı veya hazırlayıcılığı.
* Yüz birim suya bir birim iyodo-iyodür katılarak oluşturulan güçlü bir çözelti.
* Boyacılıkta kullanılan Hint zamkı.
* Kırmızı boya.
* Dilde pelteklik, tutukluk.
* Giyimde, eşyada, harcamada aşırı gitme, gösteriş, şatafat.
* Gösterişli, şatafatlı.
* Gerekli olanın sınırlarını aşan.
* Aydınlatma ölçü birimi...
* (matbaacılıkta) Kitapların normal baskı sayısı dışında iyi cins kâğıt ve özel ciltli kapaklara basılan biçimi.
* Fazla masraf gerektiren tantanalı, gösterişli ve göz kamaştırıcı yaşama biçimi.
* Salonun arka ve yan taraflarında özel bölmelerde yer alan ve ücreti farklı olan koltuk.
* Lüks (II).
* Normal tarifeden daha pahalı olan ve iyi hizmet verilen mevki.
* Normal fiyattan yüksek olan iyi hizmet verilen yerlere uygulanan ücret.
* Aydınlıkölçer.
* Bükülmüş, dürülmüş şey.
* Tütün çubuğu, pipo, nargile vb.nin ucuna takılan, tütün konulan yuva.
* Musluksuz su borusu.
* Saç kıvrımı.
* Su akan...
* Kıvrımları olan, kıvrım kıvrım.
* Deniz köpüğü.
* Çubuk, nargile, pipo vb'nde kullanılan lüleyi yapan kimse.