Büyük Türkçe Sözlük
* İyi gitmeyen bir işiçin sövgü yerine kullanılır.
* Bkz. ölüsü kandilli.
* cenazesini kaldıracak kimse bulunmamak.
* Oluşmuş.
* Bir jeoloji döneminde meydana gelmiş katmanlar dizisi.
* Oluşmak işi, teşekkül, teşkil.
* (katman, kütle, gök cismi vb. için) Biçimlenme süreci.
* Oluşumculuk yanlısı olan kimse.
* İnsanın ruh dünyasında oluşan ve gelişen bir durumun yaşla geliştiğini ileri süren görüş.
* yemin sözü olarak kullanılır.
* çok güldürmek.
* Kemiklerin toparlak ucu.
* Elektrik direnç birimi, ohm.
* Kalça kemiği.
* Bel kemiği.
* Kesilmiş ağaç kökü, bağkütüğü.
* İri kemik.
* Doğrama işlerini kahverengine boyamakta kullanılan toprak boya.
* Kalça kemiğinin bir bölümü.
* Bağkütüğü.
* Piroksen grubundan, yeşil renkli doğal silikat.
* Çırpılmış yumurta, peynir, kıyma, mantar vb. katılarak tavada pişirilen bir yemek, kaygana.
* Görme hücresi.
* Dolmuş yapan büyük at arabası.
* Yolcu taşıyan büyük motorlu taşıt.
* Hem et hem ot ile beslenen canlı.
* bir ömre değecek kadar (iyi, güzel, değerli).