Büyük Türkçe Sözlük
* Çatı, dam.
* Rufaîlik tarikatından olan kimse.
* bu işöyle karışık ki bunu kimse çözemez.
* Ahmed Rifaî'nin kurduğu Sünnî bir tarikat.
* Arkadaşlar.
* Ayakkabı, çanta vb. yapımında kullanılan parlak deri.
* Bu deriden yapılmış.
* On beşer kişilik iki takım arasında oval bir topla oynanan oyun.
* Dinlerin ve dinci felsefelerin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin.
* Canlılık, duygu.
* En önemli nokta, öz.
* Esans...
* Ruh bilimi uzmanı.
* Ruh bilimi ile uğraşan uzman, ruhiyatçı, psikolog.
* Özellikle din, sanat, ahlâk gibi olaylarıtek yanlı olarak yalnızca ruh bilimsel açıdan inceleme ve açıklama, psikolojizm.
* Ruh bilimini bütün...
* Duyum, heyecan, düşünme gibi olguları ve bunların yasalarını inceleyen bilim, ruhiyat, psikoloji.
* Ruh bilimi ile ilgili olan, psikolojik.
* Ruhsal sıkıntı ve bunalım.
* Ruh hekimi.
* Ruhun bir bedenden başka bir bedene geçerek varlığını sürdürdüğü inancı, tenasüh, reenkarnasyon.
* Ruh veya sinir hastalığına tutulmuşkişi, psikopat.
* Ruh hekimliği ile uğraşan uzman, sinir hastalıkları uzmanı.
* Ruh ve sinir hastalıklarıyla kişide görülen önemli uyuşmazlıkları önleme, teşhis ve tedavi ile uğraşan uzmanlık dalı.
* Ruhsal sıkıntı.