Büyük Türkçe Sözlük
* yıkanmak.
* İçinde banyo bölümü olan.
* Banyodan henüz çıkmış bir kimsenin durumu.
* Banyosu olmayan.
* Ebegümecigillerden, sıcak ülkelerde yetişen, çok yüksek olmamakla birlikte, gövdesinin çevresi 20 m yi aşabilen bir ağaç (Adansonia digitata).
* Kapı.
* (kitaplarda) Bölüm, başlık.
* Konu, husus.
* Arap gramerinde mastar çeşitlerinden her biri.
* Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu.
* Danslı...
* Yoğun yaylım ateşi.
* kir bağlamak, paslanmak.
* Bağırmak fiili ile kullanılarak bağırışın öfkeli ve yüksek sesle olduğunu anlatır.
* Apaçık görünmek, ortada olmak.
* Bar oyunlarında tek veya toplu olarak söylenen ezgi.
* bar oynamak için hazırlanmak ve oyuna başlamak.
* Suyu toplamak, gücünden yararlanmak amacıyla akarsu üzerinde yapılan bent, büğet.
* Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan...
* Yoğun yaylım ateşi.
* Serbest atış şırasında, atış noktasından kaleye doğru ve oluşturulan baraja kadar belirlenen nizamî ara açıklığı.
* (futbol veya hentbolda kaleye yapılan vuruşları önlemek için) oyuncular kale önünü kapatacak biçimde sıralanmak, duvar yapmak.
* herhangi bir sebeple konulmuş olan şartı yerine getirip başarı sağlamak.
* Tüylü, kıllı çuha, kebe.
* Bir cins tüylü av köpeği.
* Tahta, çinko gibi hafif şeylerden yapılmış, temelsiz eğreti yapı.
* Küçük baraka.
* Yağmur.