Büyük Türkçe Sözlük
* Genelleştirmek işi yapılmak.
* Genel duruma getirme.
* Tek tek veya özel durumlardan genel bir yasanın, önermenin çıkarılması, tamim.
* Genel duruma getirmek.
* Genel olma durumu, yaygınlık, umumiyet.
* Genel düşüncenin, yani kavramın özelliği.
* Genel olarak, büyük bir çoğunlukla, umumiyetle.
* Genişlemek.
* Kara ve hava ordularında albaydan sonra gelen ve mareşalliğe kadar olan yüksek rütbeli subaylara verilen genel ad.
* General rütbesi.
* Generalin görevi veya makamı.
* Bitki, hayvan ve insanlarda kalıtım olaylarını inceleyen biyoloji dalı, kalıtım bilimi.
* Eni çok olan, enli, vasi, dar karşıtı.
* İçine alması gerekenden daha çoğunu alabilen, dar karşıtı.
* Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde...
* Bir dik açıdan daha büyük olan açı.
* sıkıntılı bir durumdan kurtulmak, ferahlığa kavuşmak.
* Her olayı hoş karşılayan.
* Konuları çok yönlü değerlendiren (kimse).
* Konuları çok yönlü değerlendirmek işi veya biçimi.
* hoşgörü ile değerlendirmek.
* Bkz. mezhebi geniş.
* Görüşü ve bakış açısı geniş olan (kimse).
* Alt çenenin açılmasıyla oluşan ünlü.
* Hemen, çabucak telâş göstermeyen, merak etmeyen, tasasız.