Büyük Türkçe Sözlük
* belirli bir iş sahibi olmak.
* önemsiz, küçük bir sorunu büyütmek.
* Tek başına.
* bir yerin bir sınırdan öbür sınırına kadar.
* sıkıntılı durumlarda söylenilen bir deyim.
* çözüm yolu bulmak.
* Bkz. hepyek.
* Birer birer, ayrı ayrı.
* Olduğu gibi, tam tamına, eksiksiz.
* Bir kez.
* Hele.
* Boyları eşit.
* Bir yerin bir ucundan öbür ucuna kadar, baştan başa.
* sıkıntılı bir durum varken bir yenisinin çıkması üzerine söylenir.
* aynı yapı içinde.
* bütünüyle denk olmak.
* Oğulcuğu bir çenekten oluşmuş, kapalıtohumlulardan bir bitki sınıfı.
* Kapsüllü yemişlerin tek parçalı olanları.
* küçük, güzel bir belirti ile doyurucu sonuca ulaşılmaz.
* çapkın kimseler için kullanılır.
* Bir takım.
* Biraz, bir iki.
* Bir iki söz.
* söyleyecek bir şeyleri bulunmak.
* bir ele alışta, ele alır almaz, çabucak.