Büyük Türkçe Sözlük
* Salep yapıp satan kimse.
* Salepçinin işi.
* Güzel çiçekli, vanilya, orkide, venüsçarığı, salep gibi bitkileri kapsayan, tek çenelilerden bir familya.
* Turpgillerden, yumru köklü bir bitki (Brassica rapa).
* Bu bitkinin insan ve hayvanlar için besin olarak kullanılan etli ve tatlı kökü.
* Hücrelerin veya vücuttaki bezlerin kandan ayırıp oluşturdukları ve yeniden kana, başka organa veya dışarıya saldıkları sıvı madde, ifraz.
*...
* Salgılamak işi.
* Salgı oluşturmak, bu salgıyıkana veya diğer organlara bırakmak.
* Salgı üreten organ veya doku.
* Salgılamak işi veya biçimi.
* Salgı çıkaran veya üreten.
* Kısa zamanda çevredeki insan, hayvan veya bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan, müstevli.
* Bir hastalığın veya başka bir durumun yaygınlaşması...
* Salgın toplayan kimse.
* Salgınlaşmak işi veya durumu.
* Salgın durumuna gelmek.
* Kesim evi, kanara, mezbaha.
* Tiftikten yapılan bir cins ince kumaş.
* Haftanın üçüncü günü, pazartesi ile çarşamba arası olan gün.
* Olmuş veya olacak bir olay, bir olgu ile ilgili verilen bilgi, haber.
* Bir yola giren, bir yolda giden.
* Bir tarikata bağlanan.
* yola girmek.