Büyük Türkçe Sözlük
* birinden daha yaşlı ve daha görmüş geçirmiş olmak.
* keder veya sıkıntı varken dostlar, akrabalar eğlenmemelidir.
* hem gülüp hem ağlamak.
* Yapısı tek bir hücreden oluşan (hayvan veya bitki), tek hücreli.
* Yapısı tek bir hücreden oluşan hayvanlar veya bitkiler.
* olabildiği kadar çabuk.
* hiç, hiçbir zaman.
* hoşa giden bir durum, kısa da sürse çekici ve güzeldir.
* Çok iyi, iyice.
* bir şeyin çok tekrarlanması yüzünden bitkin duruma gelmek, usanmak, bezmek, fenalık gelmek.
* huyu değişmek.
* kazaya uğramak, ölmek.
* Çabucak, bir atılışta.
* Epey, çok.
* Tuhaf bir şekilde, garip.
* hüzünlendirmek.
* şaşırmak.
* hüzünlenmek.
* bir rahatsızlığı, bir neşesizliği olmak.
* Bkz. bir gözeli.
* (kadın için) çok güzel.
* Bkz. iğne ipliğe dönmek.
* Birtakım, bazı, bir parça, biraz, çok az sayıda, birkaç kez.