Büyük Türkçe Sözlük
* haber vermek.
* iyi, uygun olduğunu söylemek, tavsiye etmek.
* Esen, sağlam.
* Sakin, huzur içinde.
* Sağve esen olarak, hiçbir kötü durumla karşılaşmadan.
* Yürürken bir sağa bir sola hafifçe eğilerek
* İki ucundan iki iple yüksek bir yere asılan ve üzerine oturulup sallanılan eğlence aracı.
* Küçük çocukları uyutmak için beşik yerine kullanılan...
* Bayram yeri gibi bazı eğlence yerlerinde salıncak çalıştıran kimse.
* Salıncak gibi sallanmaya yarar biçimde olan, salıncağı olan.
* Salıncağı olmayan.
* Salınmak işi.
* Düzenli olarak hep aynı konumlardan aynı hızla geçen bin nesnenin hareketi.
* Ay'ın yarım yüzeyinden biraz fazlasının yerden...
* Salınmak işi veya biçimi.
* Salınmak işi.
* Yürürken uyumlu hareketlerle hafifçe bir yandan bir yana eğilmek.
* Salmak işine konu olmak.
* Salınmak işi.
* Herhangi bir etkiyle sarsılabilen, sallanabilen.
* (yürüyüşiçin) İki yana salınan.
* Haç.
* Salibi olan.
* Salibi olmayan.
* Saniyenin altmışta biri.
* Üçüncü olarak.
* Salisilik asidin tuzu.
* Salisilik asidin türlü alkollerle ve fenollerle yaptığı ester.