Büyük Türkçe Sözlük
* Değiştirtmek işi.
* Değiştirmek işini yaptırmak.
* Değme işi, temas.
* Her, herhangi bir, gelişigüzel, rastgele.
* Seçkin, seçme.
* deme, karışma gitsin.
* konuşulan işten çok hoşlanıldığını anlatmak için kullanılır.
* Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek.
* Ulaşmak, erişmek.
* İstenilen yere düşmek, rast gelmek, isabet etmek.
*...
* Elde taşınacak incelikte düzgün ağaç, sopa.
* Değnekle atılan dayak.
* çok zayıf ve ince.
* Motorlu taşıtların çalıştığı yerlerde yolcuların biniş ve sıra düzenini sağlayan kimse, kâhya.
* Şehir düzeni ile ilgili görevli.
* Değnekçinin yaptığı iş.
* Değneklemek işi.
* Değnekle vurmak.
* Binek veya koşum hayvanlarını yürütmek için söylenen bir söz.
* İnsan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek kerte, dâhilik.
* Dâhi.
* Sığınma, korunma.
* Bkz. dahdah.
* Aşırı korku verici, dehşet saçıcı.
* Dehlemek işi.
* Hayvanı deh diyerek yürütmek.
* Kovmak.
* Dehlenmek işi.