Büyük Türkçe Sözlük
* Tarazlanmak işi.
* Kumaş için, üzeri tel tel ipliklerle kaplanmak, iplikleri kabarmak.
* (saç için) Dağınık, karışık olmak, tel tel kabarmak.
* (deri için) Pütür...
* Defnegillerden bir ağaç (Cinnamomum).
* Bu ağacın, içinde kokulu bir yağ bulunması dolayısıyla bahar gibi kullanılan kabuğu.
* Sarı ile kahverengi arası renkte olan.
* Beşdizelik bentlerden oluşan nazım parçası
* Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule.
* Çıkarma.
* (vergi için) Koyma.
* Bahçelerde çiçek dikmeye ayrılmış yer.
* bir sayıyı bir sayıdan çıkarmak.
* vergilendirmek, vergi koymak.
* İçine domates, biber, soğan, kokulu otlar, süt veya yoğurt katılan, bulgurdan veya mayalanmış ve kurutularak ufalanmış hamurdan yapılan çorba...
* İçine tarhana katılarak hazırlanan çorba.
* Tarhana yapmaya ayrılmış.
* Birleşikgillerden, hekimlikte kullanılan, ıtırlı bir bitki (Artemisia dracunculus).
* Tanım.
* Bir işin yapılış yöntemini açıklama ve belirtme.
* Bir şeyin bulunduğu yeri, çevre ile ilgisini belirterek açıklama.
* tanımlamak.
* Fiyat gösteren çizelge.
* Taşıtların gidişgeliş zamanlarını gösteren çizelge.
* İlâç, alet vb. şeylerin nasıl kullanılacağını açıklayan kâğıt...
* Belli bir tarifeye göre olan.
* Tarifesi olmayan.
* Tariflendirmek işi.
* Tarifini yapmak, tarifeye bağlamak.
* Tarifi olan.