Büyük Türkçe Sözlük
* birbirine son derece aykırı.
* uzun yol yürümek.
* bir yere yayan gitmekten başka çare olmadığını anlatır.
* çok hızlı, koşarak kaçmak.
* Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silâh.
* Boyacılıkta kullanılan, basınçlıhava yardımıyla boya püskürtmeye yarayan araç.
* Tabanca ile yapılan boya.
* Tabanca ile püskürtülerek yapılan cilâ.
* ateşetmek için tabancayı bulunduğu yerden almaya kalkışmak.
* Korkak, güven vermeyen kimse.
* koşarak kaçmak.
* çok yürümekten, çok ayakta durmaktan aşırıyorulmak.
* uzak bir yere yayan gitmeye hazırlanmak.
* hızlıca koşmak, kaçmak.
* Tabanı olan.
* Üzerinde rayların yerleştirildiği, enine konmuş olan ağaç, beton veya demir parça.
* Ayağın rahat etmesi için ayakkabı içine yerleştirilen...
* Tabanı olmayan.
* Korkak, yüreksiz.
* Tabansız olma durumu.
* Korkaklık, yüreksizlik.
* "Yayan gitmek" anlamında kullanılan tabanvayla gitmek deyiminde geçer.
* Yaltaklanma, yaltaklık.
* yaltaklanmak.
* Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret veya resim bulunan, tahta, sac vb. den yapılan levha.
* Hastahane, yatılı okul, askerî...