Büyük Türkçe Sözlük
* Kalıtsal olma durumu.
* Bir kıtayı veya bir gemideki tayfaları uyandırmak için belirli saatte boru ile verilen işaret.
* Oktan veya kılıçtan korunmak için savaşçıların kullandığı korumalık.
* Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından...
* Kalkan.
* Denizlerin kumlu, çamurlu diplerinde yaşayan, yassı bedenli, kemikli balıklar familyası.
* Gırtlağın ön ve alt bölümünde bulunan, salgısını kana veren, çok damarlı, önemli bir bez, tiroit.
* Birçok türü, tarım ve orman bitkilerinde asalak olarak yaşayan, kın kanatlı, kalkanımsı böcekler familyası.
* Tohum içerisinde embriyoyu besi dokuya bağlayan, onu besin deposundan ayıran ve besin maddelerini absorbe ederek embriyona veren zar gibi ince...
* Kireç taşı.
* Kalkerleşmek işi.
* (Toprak) Kireçlenmek.
* Birleşiminde kireç taşı bulunan.
* Birleşiminde kireç taşı bulunmayan.
* Düzeyine göre yüksekte olan.
* Kabararak yerinden ayrılmış.
* Dik durumda, ucu yukarı doğru olan.
* Kalkık olma durumu.
* Kalkındırmak işi.
* Kalkınmasını sağlamak, kalkınmasına yol açmak.
* Kalkınmak işi veya biçimi.
* Kalkınmak işi.
* İyileşme, şifa bulma.
* Belirli iki tarih arasında ekonomide büyüme veya gelişme durumu.